Nurgül TEKELİ Türk kahvesi, kültürümüzde önemli bir yere sahip Osmanlı döneminden günümüze kadar gelmiş kahve pişirme metodudur. Kendine has kokusu, tadı, köpüğü ve sunumu ile özgün bir tarzı vardır. Çocukluk yıllarımda bayramlarda ve kız isteme merasimi gibi özel günlerde tüketilirdi. Sadece dedem her gün içerdi ve bende istediğimde […]
Talat ÖZER Uzun süredir rutin bir zaman diliminin içerisinde kavrulup gidiyorum, hiç bu kadar yerleşik olarak yaşamamıştım. İlk defa kendimi bu kadar daralmış hissediyorum. Galiba elime valizimi alıp evden çıkışlarımı, otogarlarda pardösümün soğuğu emdiği o yolculukları ya da tren vagonlarında çay yudumladığım o yolculukları özlüyorum. İnsan yüzlerini okumayı, çocukların hareketlerini […]
FERİDUN ESER İnsan, iki hece, beş harf. Ancak bu kadar değil.İnsan, beşer. Beşer, şaşar, hata yapar, telafi eder, tövbe eder, temizlenir.Derler ki, insan nisyan kökünden türemiş. İnsan, unutur, unutkandır.İnsan, adem kelimesinden türemiş. İlk insan Adem, ilk peygamber. İslam, Adem demiş, Hıristiyanlık Adam. Adem, ”adam” olmalı. Adem, ”insan” olmalı, öyle yaşamalı, […]
Ömer Faruk AYDIN İnsanın ruhu neredeyse ‘kendi’si, ‘ben’i oradadır.‘Kendi’, ‘ben’ deyip hemen geçmemek lazım. O ben dediğimiz, nüfus cüzdanında yazan isim, soyisim, doğum tarihi vb. değil, yani şekildeki görünen ‘ben’ değil, kendi ve ben dediğimiz. Hayali’nin dediği ‘ol mâhiler ki derya içredir, deryayı bilmezler’ dediği üzere işaret ettiği, insanın bir […]
Muhammed ASLAN İnsan biyolojik olarak iki eli, iki ayağı olup akıl ve düşünme yeteneğine sahip olan en gelişmiş canlıdır. Felsefi olarak bir muamma olan insanın farklı özellikleri, yüzyıllar boyunca birçok filozof tarafından tartışılmıştır. Asırlar boyu farklı özellikleriyle felsefi tartışmaların merkezinde olan insan; hiç tartışmasız yaşadığı dünyayı şekillendiren, anlamlandıran, zaman ve […]
Mustafa ATALAY Karamsar dualar kadar taliptik hayata. Bir bilinmezliğin aktığı nehirde ab-ı hayat aramak için yola çıkan biçarelerdik. Savunmasız geçmişimizin sırtımızda oluşturduğu kambur gün geçtikçe dizlerimizi büküyordu. Hayat hiç olmadığı kadar şükürdü, hep olduğu gibi vakur. Hayat hep olduğu yerdeydi. Biz, her şeye değer atfeden biz, hayatın çömeziydik. Ömrümüz boyunca […]
PROF. DR. MUSTAFA KARABULUT Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin önemli isimlerinden olan Necip Fazıl Kısakürek, özellikle mistik ve metafizik tarzdaki şiirleriyle tanınır. Şiir hayatının ilk yıllarında arayış içerisinde olan şair, 1934’te Abdülhakîm Arvâsî ile tanıştıktan sonra sanatını İslami çizgiye yaklaştırır. Büyük Doğu idealini yazılarında ve konferanslarında dile getiren Üstad, fikir adamı […]
PROF. DR. NURULLAH ÇETİN *İnsan Merkezli Evren Anlayışı: Materyalistler madde merkezli bir evren algısına sahipken, insanı maddenin esiri, kölesi, hizmetçisi yaparken; İslam, insan merkezli bir insan algısını öne çıkarır. Materyalistler maddeyi belirleyen ve tanımlayıcı, insanı ise belirlenen ve tanımlanan ikincil bir unsur olarak algılarlar. İslam ise insanı belirleyici ve tanımlayıcı […]
Talat Özer Örselenmiş ruhlar pazarından geçerken yüzünüze aşina olmak için etrafıma esaslıca bakıyorum. Ne gözüme ilişen bir silüetiniz ne de gözüme tutunan bir gölgeniz var. Çiğnenmiş rüzgarların tenime değdiği bu çağ yanılgısı sanatoryumda avuç içimde sayıkladığım kallavi isimleri karıncaların yuvasından öte toprağa gömüyorum. Gövdesi eski yağ tenekelerinden düzleştirilip çakılan kapılardan […]