Talat Özer Ayağı yere basmayan bir bugünde yürüyor insanlar. Yarını kendilerine değil başkalarına sorarak. İç seslerini bile başkasına emanet ederek. Kararsızlık rüzgarında dalgalanan saçlarına aldırış etmeden adımlar atıyorlar.Kırmızı ışıkta bile karşıdan karşıya geçerken bir başkasına sorma ihtiyacı duyan insanların selam sabah kültürüyle buz dağından olan ünvanlarına sığındığını görüyoruz.Evet üç kitap, […]
Talatozer
Talat ÖZER Her gün doğan güneş yeni bir şeyler fısıldıyor kulaklarımıza. İçimize akan ırmağın her damlası vaktin anlatısında bir gerçeklik fotoğrafı olarak kalıyor bize. İçimizin yokuşunda nice fırtınalar kopuyor saç tellerimize dertten imgeler yükleyen… Benliğimizin bir köşesinde sessiz bir çocuk gibi oturuyoruz. Oyun çağını yitiren büyükler olarak. Ruhumun seyyah koridorunda, […]
Talat ÖZER Hayat hikayemiz içerisinde belki bir şeyler eksik belki de tamdır. Fakat hiçbir ömür yarım kalmamıştır.Kırılışlarımızın yükünü kalbimiz,düşüşlerimizin cezasını dizlerimiz,vefasızlığın sınavını ise hep beynimiz çekmiştir.Varlık yüzünü yokluğa, yokluk yüzünü varlığa, darlık kendini genişliğe elbette bırakmasını bilmiştir. Cenazede ağlanılıp düğünde gülünmüştür. Şimdi her şeyi bir yana bırakıp size bir soru […]
Talat ÖZER Uzun süredir rutin bir zaman diliminin içerisinde kavrulup gidiyorum, hiç bu kadar yerleşik olarak yaşamamıştım. İlk defa kendimi bu kadar daralmış hissediyorum. Galiba elime valizimi alıp evden çıkışlarımı, otogarlarda pardösümün soğuğu emdiği o yolculukları ya da tren vagonlarında çay yudumladığım o yolculukları özlüyorum. İnsan yüzlerini okumayı, çocukların hareketlerini […]
Talat ÖZER İçimden geldiğince dilim döndüğünce her çarşamba günü aynanın gülen yüzünü tutup yüzüme kendimde sizi bulup bir şeyler kaleme almak için geldim. Uzun süredir “ses”teydim bu temelli bir dönüş mü bilmiyorum “sus”a? Fakat bir süre sizinle muhabbeti ilerletebilmem için susmak gerekecek. Ben de işini hakkıyla, en iyi şekilde, yapmaktan […]